ağdalı

ağdalı
1) загусте́вший
2) перен. цвети́стый, напы́щенный (о стиле и т. п.)

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Смотреть что такое "ağdalı" в других словарях:

  • ağdalı — sf. 1) Ağdalanmış 2) mec. Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş) 3) mec. Karmaşık Tam bir düşünce denemezdi buna. Sakız gibi uzayan, ağdalı bir düş gibiydi bunlar. O. Rifat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağdalılık — is., ğı Ağdalı olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmişsiz — sf. Geçmişi olmayan Radyoda ağdalı yorumuyla sunduğu, gençliğimin sevdiğim şarkılarını aynı irkiltiyle dinliyorum. Bu gidişle geçmişsiz mi kalacağım? T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koz helva — is. Ceviz ve şekerle yapılan ağdalı bir tür helva, koz helvası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • susam helvası — is. Kaynatılmış ağdalı şekerden yapılan ve susama bulanan bir tür tatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • viskozite — is., Fr. viscosité Bir maddenin ağdalı, koyu kıvamlı olma durumu, ağdalık Birleşik Sözler viskozite değeri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıstılah paralamak — herkesin anlamadığı ağdalı bir biçimde konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lügat paralamak — konuşma dilinde geçmeyen yabancı kelimeler kullanmak, ağdalı konuşmak Deli eniştemiz, dil dökerek ve lügat paralayarak âlim görünmek isterdi. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»